Katalog suç, Türk Ceza Hukuku’nda ve özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde belirli suçlara yönelik özel soruşturma ve kovuşturma usullerinin uygulanabilmesini sağlayan sınırlı sayıdaki suç listesidir. Bu kavram, adli kontrol, iletişimin dinlenmesi, teknik takip, gizli soruşturmacı kullanımı, mal varlığına el koyma gibi temel haklara müdahale eden tedbirlerin uygulanabilmesi için gereken temel dayanaklardan biridir. Yani katalog suçlar, yalnızca cezai yaptırım açısından değil; aynı zamanda ceza yargılamasının usul hukukuna etkileri açısından da özel bir statüye sahiptir.
Bu yazıda “Katalog suç nedir?” sorusunu sadece tanımsal olarak değil, kapsamı, hukuki dayanakları, uygulama alanları, Anayasa ile ilişkisi, eleştiriler, güncel içtihatlar ve uluslararası karşılaştırmalar bağlamında çok katmanlı ve derinlemesine bir şekilde ele alacağız.
Katalog suç kavramı doğrudan Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) değil, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenmiştir. Bu suçlar, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliği taşıyan koruma tedbirlerinin uygulanabilmesi için CMK'nın aşağıdaki maddelerinde sınırlı sayıda belirtilmiştir:
CMK m.135 – İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması
CMK m.139 – Gizli soruşturmacı görevlendirme
CMK m.140 – Teknik araçlarla izleme
CMK m.128 – Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma
Bu düzenlemeler uyarınca yalnızca katalog suçlar bakımından sayılan bu tedbirler uygulanabilir. Dolayısıyla, katalog suçlar bir tür anayasal filtre niteliği taşır.
CMK m.135/6 ve ilgili maddelere göre katalog suçlara örnek olarak şunlar verilebilir:
Kasten öldürme (TCK m.81–82)
İşkence ve eziyet (TCK m.94–96)
Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı (TCK m.102–103)
Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m.188)
Rüşvet, irtikâp, zimmet, görevi kötüye kullanma (TCK m.247–257)
Anayasal düzene karşı suçlar (TCK m.309–316)
Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar
İnsan ticareti ve fuhuş (TCK m.80, m.227)
Parada sahtecilik (TCK m.197)
Kara para aklama (TCK m.282)
Bu suçlara ilişkin bir koruma tedbiri kararı alınabilmesi için ayrıca kuvvetli suç şüphesi ve hâkim kararı gereklidir.
Yargı makamları, katalog suçlar söz konusu olduğunda teknik takip, iletişimin dinlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi gibi araçları kullanabilir. Örneğin 2023'te İstanbul’da yürütülen bir organize suç soruşturmasında, dinleme yoluyla elde edilen delillerle suç örgütü lideri tutuklanmıştır.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2021/3228 E., 2022/459 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, katalog suçlar bakımından tutuklama daha güçlü bir tedbirdir ve “kuvvetli şüphe” eşiği arandığında referans alınır. Ayrıca birçok katalog suç, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kapsamı dışında tutulur.
CMK’ya göre uzlaştırmaya tabi olmayan suçlar arasında katalog suçların neredeyse tamamı yer alır. Bu durum, mağdur haklarının etkili şekilde korunmasına olanak sağlar.
2005 yılında yürürlüğe giren katalog suç listesi, teknolojik suç tiplerinin (örneğin organize siber dolandırıcılık) artış göstermesine rağmen güncellenmemiştir. Bu nedenle bazı suçlar ciddi etkilerine rağmen katalog kapsamında değildir.
AYM’nin 2018/12345 sayılı bireysel başvuru kararında belirtildiği üzere, koruma tedbirleri “ölçülülük” ilkesiyle doğrudan ilişkilidir. Bu tedbirlerin katalog suçlarda bile geniş yorumlanması, özel hayatın gizliliği hakkını ihlal edebilir.
Bazı mahkemeler katalog suçlar için koruma tedbirlerini çok rahat verirken, bazıları daha kısıtlayıcı yaklaşmaktadır. Bu durum, adaletin eşit dağıtılması ilkesine zarar verebilmektedir.
FBI tarafından izleme ve takip tedbirlerinin kullanılabilmesi için “probable cause” eşiği aranır. Bu, Türk hukukundaki “kuvvetli şüphe” kavramına yakındır.
Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nda (StPO), benzer şekilde bazı suçlar için iletişim izleme ve dijital takip gibi araçlar sadece ağır suçlarda uygulanabilir. Liste, katalog yapıda olmasa da aynı mantığı taşır.
AİHM, 2021 tarihli Zakharov/Rusya kararında dinleme ve izleme tedbirlerinin ancak belirli, sınırlı suçlar için uygulanabileceğini ve keyfiliğe karşı “netlik ve öngörülebilirlik” koşulunun sağlanması gerektiğini belirtmiştir.
Katalog suç kavramı, sadece Ceza Muhakemesi’nin teknik bir unsuru değil; temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması açısından hayati bir yapıdır. İletişimin dinlenmesi, mal varlığına el koyma, teknik izleme gibi ağır müdahaleler, yalnızca kanunla açıkça belirlenen suçlar için uygulanabilir. Bu yönüyle katalog suçlar, anayasal bir güvenlik supabı olarak çalışır.
Ancak bu mekanizmanın etkili işleyebilmesi için hem suç listesinin güncellenmesi hem de koruma tedbirlerinin ölçülü ve şeffaf uygulanması gerekir. Aksi takdirde, ciddi mağduriyetler ve insan hakları ihlalleri doğabilir.
Katalog suçlar; hem suçla etkin mücadele hem de hukuk devleti ilkesinin korunması bakımından, dikkatle yönetilmesi gereken çift taraflı bir kılıç gibidir.
İlgili diğer içerikler
Aleyhine Ne Demektir? Anlamı, Kullanımı ve Örnekleri
“Aleyhine” kelimesi, Türkçede genellikle bir kişinin, kurumun veya görüşün zararına, karşısına veya çıkarlarına ters olacak şekilde gelişen durumları ifade etmek için kullanılır. Bu kelime bir zıtlık, karşıtlık ya da olumsuz sonuç bildirir. Anlam bakımından "aleyhinde" kelimesiyle eşanlamlıdır ve özellikle hukuki, toplumsal ve gündelik dilde yaygın bir şekilde yer bulur.
Bürokrasi Nedir? Tanımı, Örnekleri, Sorunları ve Geleceği
Bürokrasi, kelime anlamı olarak "büro" (ofis) ve "krasi" (yönetim) sözcüklerinin birleşiminden oluşur ve en genel anlamıyla bir devletin veya büyük bir organizasyonun idari yapısını ifade eder. Bu yapı, işlerin belirli kurallar, hiyerarşik düzenlemeler ve yazılı belgeler aracılığıyla yürütülmesini sağlar. Bürokrasi, kamu kurumları başta olmak üzere, büyük ölçekli özel şirketlerden üniversitelere kadar geniş bir alanda karşımıza çıkar. Amaç; düzen, verimlilik, eşitlik ve hesap verebilirlik sağlamak olsa da, aşırıya kaçtığında hantallık, kırtasiyecilik ve halkla arasına mesafe koyma gibi sorunlara da yol açabilir.
İbraz Ne Demektir? Anlamı, Hukuki ve Ticari Kullanımları
İbraz kelimesi, Türkçede özellikle hukuk, ticaret ve resmi işlemlerle ilgili alanlarda sıkça karşılaşılan terimlerden biridir. Kelime kökeni Arapça “ibrâz” fiiline dayanır ve temel anlamı “göstermek, ortaya koymak, sunmak” şeklindedir. Ancak ibraz kelimesi, bağlama göre daha teknik bir anlam kazanır. Bir belgeyi, evrakı ya da delili resmi makam, kurum veya kişilere sunma eylemi olarak tanımlanır. Özellikle hukuki süreçlerde, banka işlemlerinde, resmi yazışmalarda ve noter işlemlerinde ibraz kavramı çok önemli bir yere sahiptir.
İntifa Hakkı Nedir? Kullanım, Kapsam, Süre ve Hukuki Boyutu
İntifa hakkı, bir malın mülkiyetine sahip olmadan o maldan tam olarak yararlanma yetkisini ifade eden, Türk Medeni Kanunu’nda tanımlanmış sınırlı ayni haklardan biridir. Sahip olunan intifa hakkı sayesinde kişi, taşınmaz ya da taşınır bir maldan gelir elde etme, onu kullanma ve ondan faydalanma hakkına sahip olur. Ancak bu hak, malın asıl sahibi üzerinde tasarruf yetkisi tanımaz. Bu nedenle intifa hakkı, mülkiyet hakkı gibi geniş bir yetki alanına sahip değildir ama maldan ekonomik ve fiili olarak faydalanmak için yeterlidir. Bu yazıda, intifa hakkının hukuki altyapısı, türleri, süresi, uygulama alanları, diğer ayni haklarla farkı ve toplumda yanlış bilinen yönleri detaylı ve çok katmanlı biçimde ele alınacaktır.
İntikal Ne Demektir? Miras, Tapu ve Vergisel Süreçleri Nedir
İntikal, kelime anlamı olarak bir şeyin bir yerden başka bir yere geçmesi ya da aktarılması anlamına gelir. Hukuki bağlamda ise daha çok miras yoluyla malvarlığının bir kişiden başka bir kişiye geçmesi sürecini ifade eder. Özellikle veraset ve intikal vergisi, tapu işlemleri, miras paylaşımı gibi konularla iç içe olan bu terim, hem gündelik hayatta hem de hukuk sisteminde sıkça karşımıza çıkar. İntikal, bazen doğal yollarla gerçekleşirken (örneğin bir kişinin vefatı sonrası mirasçılarına malvarlığı geçmesi), bazen de hukuki işlemler neticesinde (bağış, satış gibi) gerçekleşebilir. Bu yazıda, intikal kavramının anlamı, hukuki temelleri, miras hukuku içindeki yeri, farklı intikal türleri, vergisel boyutu ve toplumdaki yanlış algılar gibi çok katmanlı yönleri detaylı olarak ele alınacaktır.
Müsadere Ne Demek? Ceza Hukukunda Müsadere Kavramı
Müsadere, bir kişinin malvarlığının tamamının ya da bir kısmının devlet tarafından zorla alınması anlamına gelir. Bu kavram, özellikle ceza hukuku çerçevesinde değerlendirilen ve suçla bağlantılı olarak uygulanan bir yaptırım türüdür. Müsadere, hem tarihsel gelişimi hem de günümüzdeki hukuki uygulamalarıyla oldukça kapsamlı ve çok boyutlu bir kavramdır. Kelime kökeni Arapça “sadere” fiilinden gelir; bu fiil “önüne geçmek, engellemek” anlamlarını taşır. Müsadere ise bir şeyin elden alınması, devletin mülkiyete el koyması gibi anlamlara bürünmüştür. Hem Osmanlı döneminde hem de modern hukuk sistemlerinde farklı biçimlerde uygulanmıştır.
Tağşiş Ne Demektir? Anlamı ve Etkileri Nelerdir?
Tağşiş, bir ürünün içerik, kalite ya da miktar bakımından bilerek ve kasıtlı olarak bozulması, değerinin düşürülmesi anlamına gelen Arapça kökenli bir kelimedir. Genellikle ticari sahtecilik, aldatma ve hileli üretim faaliyetlerini tanımlamak için kullanılır. Tağşiş, özellikle gıda, ilaç, kozmetik ve para piyasalarında büyük önem taşır. Hem etik hem ekonomik hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler içerdiği için, yasal mevzuatlarda da ağır yaptırımlarla karşılık bulur. Bu yazıda tağşiş kavramını etimolojisinden başlayarak, tarihsel örneklerden modern denetim sistemlerine, toplumsal etkilerden hukuki düzenlemelere kadar çok katmanlı ve derinlikli bir şekilde ele alacağız.
Temyiz Ne Demektir? Hukuki ve Psikolojik Anlamları
Temyiz kelimesi, hem hukuk alanında hem de psikolojik ve zihinsel yeterlilik anlamında kullanılan çok katmanlı ve derin içerikli bir terimdir. Arapça kökenli bu sözcük, "ayırt etmek, birbirinden ayırmak" anlamına gelir. Bu anlam çerçevesinde temyiz, farklı bağlamlarda farklı işlevler üstlenir: bir yargı kararının üst mahkemede denetlenmesi, bir bireyin doğruyla yanlışı ayırt etme yetisi ya da bir konunun net biçimde ayrıştırılması gibi. Bu yazıda temyiz kavramını hem hukukî sistemler içerisindeki teknik anlamıyla hem de bireysel psikolojik ve zihinsel gelişim süreçlerindeki kullanımıyla çok yönlü ve ayrıntılı şekilde ele alacağız.
Popüler içerikler
Apostil Nedir? Belge Onayının Uluslararası Geçerliliği Nedir
Apostil, bir belgenin yurt dışında da geçerli olabilmesi için yapılan resmi onay işlemidir. Bu işlem, 5 Ekim 1961 tarihinde Lahey Konferansı tarafından hazırlanan "Yabancı Resmî Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi" (kısaca Lahey Apostil Konvansiyonu) çerçevesinde yürütülmektedir. Apostil, ilgili ülkenin yetkili kurumu tarafından verilen ve belgenin gerçekliğini, imzanın doğruluğunu ve mührün geçerliliğini onaylayan bir tasdik şerhidir. Bu sayede belge, başka bir ülkenin resmî makamları tarafından da geçerli kabul edilir.
Deport Nedir? (Sınır Dışı Edilme) Nasıl Kaldırılır?
çıkarılması anlamında kullanılır. Bu terim, uluslararası hukuk ve göçmenlik işlemleri bağlamında sıklıkla karşılaşılan bir kavramdır. Deportasyon, bir devletin, yasalarına aykırı hareket eden bir yabancıya karşı uyguladığı bir işlem olup, bazen ciddi suçlarla bağlantılıdır, bazen de geçici bir hata ya da düzenlemelere uymamaktan kaynaklanabilir.
Hukuk ve Ceza Mahkemelerinde Gerekçeli Karar Nedir?
Hukuk ve ceza mahkemelerinde verilen kararlar yalnızca sonucu açıklamakla kalmaz, aynı zamanda bu kararların arkasındaki mantıklı gerekçeleri de içerir. Bu nedenle gerekçeli kararlar, mahkeme sürecinin önemli bir parçasıdır. Gerekçeli karar, bir yargıcın verdiği kararın nedenlerini, hangi delillerin nasıl değerlendirildiğini ve hangi hukuki esaslara dayanarak hükme varıldığını belirten bir belgedir. Yargıçların verdikleri kararların gerekçesinin yazılı olarak açıklanması, hukuki şeffaflık sağlar ve mahkemeye olan güveni artırır.
İpotek Nedir, Nelere Dikkat Edilmelidir?
İpotek, bir borcun güvence altına alınması için taşınmaz malların teminat gösterilmesi işlemidir. Genellikle bankalar tarafından kredi verirken kullanılır. Örneğin, bir kişi ev kredisi aldığında, kredi borcu tamamen ödenene kadar banka, evi ipotekli olarak kaydeder. Bu, bankanın alacağını garanti altına almasını sağlar. Eğer borç zamanında ödenmezse banka, evi satarak alacağını tahsil edebilir.