Tezhip, kelime anlamı olarak "altınla süslemek" demektir. Sanat tarihinde ise, özellikle kitap sayfalarını, levhaları veya yazma eserleri altın ve çeşitli renklerle süsleme sanatını ifade eder.
İslam sanatlarının en zarif dallarından biri olan tezhip, manevi bir estetik anlayışı temsil eder.
Geleneksel olarak hat sanatıyla birlikte uygulanan tezhip, yazıyı tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılır ve esere hem görsel zenginlik hem de ruhani derinlik kazandırır.
Tezhip sanatı, belirli motiflerin (rûmî, hataî, bulut, şemse gibi) altın ve doğal boyalarla kompozisyonlar hâlinde işlenmesi tekniğidir.
Bu sanat, sabır, ustalık ve estetik duygusunun mükemmel birleşiminden doğar.
Tezhip uygulamaları sadece kitap süslemeleriyle sınırlı değildir; cami tavanları, pencere kenarları, levhalar ve sandukalar gibi birçok mimari unsurda da tezhip örnekleri görülür.
Tezhip sanatının kökenleri, İslam öncesi dönemlere, özellikle İran ve Orta Asya kültürlerine kadar uzanır.
İslam’ın yayılmasıyla birlikte tezhip sanatı da gelişmiş ve özellikle Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde zirveye ulaşmıştır.
Abbasi Dönemi: İlk sistemli tezhip çalışmalarının izlerine rastlanır.
Selçuklu Dönemi: Motiflerde geometrik düzen ve simetri ön plana çıkar.
Osmanlı Dönemi: Tezhip sanatı klasik formlarını kazanır ve İstanbul bir merkez hâline gelir.
Özellikle 16. yüzyıl, Osmanlı tezhibinin "Altın Çağı" olarak kabul edilir.
Tezhip sanatında kullanılan malzemeler, bu sanatın inceliğini ve ustalık gerektiren yapısını ortaya koyar:
Altın varak: Tezhibin en temel süsleme malzemesidir.
Doğal boyalar: Bitki ve mineral kaynaklı pigmentlerden elde edilir.
Mürekkep: Genellikle is mürekkebi tercih edilir.
Fırçalar: İnce uçlu, özel olarak hazırlanmış doğal kıllı fırçalar kullanılır.
Kalem ve Pergel: Daireler ve geometrik desenler için olmazsa olmaz araçlardır.
Bu malzemelerle eser ortaya çıkarılırken ustanın sabrı ve becerisi eserin kalitesini belirler.
Tezhip sanatı, büyük bir disiplin ve titizlik gerektirir. İşlem adımları şu şekildedir:
Taslak Hazırlığı: İlk aşamada desen kâğıt üzerine kurşun kalemle çizilir.
Desen Aktarma: Hazırlanan taslak, eserin süsleneceği alana iğneleme ve kömür tozu yöntemiyle aktarılır.
Boyama: Altın varak ve renkli boyalarla motifler işlenir.
Zemin ve Kontur: Renk geçişleri ve detaylar için zemine boyama ve ince kontur çekme işlemi uygulanır.
Cila: Son aşamada eserin parlaklık kazanması için hafif bir cilalama yapılır.
Bu adımlar sabır ve dikkat gerektirir, çünkü tezhip sanatı hataya yer vermez.
Osmanlı’da tezhip sanatı, saray nakkaşhanelerinde kurumsal bir yapı kazanmıştır.
Padişahlar, önemli kitap ve belgelerin süslenmesi için en iyi müzehhipleri (tezhip sanatçıları) görevlendirirdi.
Öne çıkan Osmanlı müzehhipleri şunlardır:
Karamemi: 16. yüzyılda Osmanlı tezhibini klasikleşen bir forma ulaştırmıştır.
Şahkulu: Rûmî üslubun önemli temsilcilerinden biridir.
Ahmed Karahisari: Hem hat hem de tezhip sanatında büyük üstat olarak kabul edilir.
Bu sanatçılar, klasik Türk tezhip sanatının temel taşlarını oluşturmuştur.
Günümüze ulaşan bazı önemli tezhip örnekleri:
Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki Mushaf-ı Şerifler: Altın bezemelerle süslenmiş olağanüstü eserler.
Süleymaniye Camii’ndeki kitabeler: Tezhip ve hat sanatının uyumunu gösteren zarif örnekler.
Yazma Eser Kütüphaneleri: Özellikle nadir el yazmaları arasında enfes tezhip örnekleri bulunur.
Bu eserler, hem sanat tarihi açısından hem de kültürel miras açısından paha biçilemezdir.
Tezhip sanatı, işleniş tarzına göre çeşitli kategorilere ayrılır:
Zer-endûd: Yalnızca altın kullanılarak yapılan tezhip türüdür.
Halkâr: Altın üzerine fırça darbeleriyle hafif süslemeler yapılır.
Şemse: Yuvarlak ya da oval şekilde yapılan, ortası boş bırakılan tezhip motifi.
Penc: Beş yapraklı motif düzenlemesiyle oluşan süsleme türü.
Bu çeşitlilik, tezhibin zengin estetik dünyasını yansıtır.
Hat sanatı, Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatıdır. İslam sanatlarında hat ve tezhip sık sık birlikte kullanılır.
Hat sanatı, yazının estetik boyutunu ön plana çıkarırken; tezhip, yazıyı süsleyerek görsel zenginlik katar.
Tezhip ve hat sanatı birbirini tamamlayan ama ayrı dallardır:
Hat sanatı: Yazının estetik değerini artırmaya odaklanır.
Tezhip sanatı: Yazının etrafını süsleyerek sanatsal bir çerçeve oluşturur.
Bu iki sanat dalı, İslam kültüründe çoğunlukla birlikte anılsa da işlev ve teknik açısından ayrıdır.
Tezhip, doğrudan Kur’an-ı Kerim’de yer almasa da, Kur’an’ın mushaflarının estetik bir şekilde süslenmesi İslami sanatlar arasında büyük bir öneme sahiptir.
Özellikle Osmanlı döneminde, Kur’an-ı Kerim’in yazıldığı mushaflar tezhip sanatıyla süslenerek Allah’ın kelamına duyulan saygı ve aşkı göstermenin bir ifadesi olmuştur.
Modern çağda tezhip sanatı, hem geleneksel çizgisini koruyarak hem de çağdaş yorumlarla yaşamaya devam etmektedir.
Türkiye’de Güzel Sanatlar Fakültelerinde tezhip bölümleri açılmıştır.
Geleneksel usullere sadık kalan sanatçılar olduğu gibi modern tasarımlar deneyen genç müzehhipler de yetişmektedir.
Ulusal ve uluslararası tezhip yarışmaları düzenlenmekte, sanatçıların eserleri sergilenmektedir.
Özellikle UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras alanındaki çalışmaları, tezhip gibi geleneksel sanatların yaşatılmasına katkı sağlamaktadır.
Tezhip sanatı, asırlardır estetik anlayışın, sabrın ve kutsal değerlere duyulan sevginin zarif bir yansıması olmuştur.
Altın ve renklerin dansıyla şekillenen bu sanat dalı, sadece geçmişin izlerini değil, aynı zamanda insan ruhunun güzellik arayışını da ortaya koyar.
Günümüzde, geleneksel usulleri koruyarak modern dokunuşlar ekleyen yeni nesil sanatçılar, tezhibi yaşatmaya devam etmektedir.
Tezhip, bir kitabın sayfasında, bir cami kubbesinde veya bir levhada görüldüğünde; geçmişin ihtişamını ve sanatkârın ruhunu bugüne taşır.
Her altın fırça darbesiyle, sadece bir desen değil; aynı zamanda köklü bir kültürün, derin bir sanat anlayışının hikâyesi işlenir.
Tezhip, zamana meydan okuyan bir sanat olarak, gelecek nesillere ışık tutmaya devam edecektir.
İlgili diğer içerikler
Metalurji, yeryüzünün derinliklerinden çıkarılan ham cevherleri, insanlığın hizmetine sunulan ileri teknolojik ürünlere dönüştüren temel mühendislik dallarından biridir. Sadece metallerin işlenmesi değil, aynı zamanda bu metallerin doğadan kazanılması, arıtılması, yeniden şekillendirilmesi ve özelliklerinin kontrol edilmesi süreçlerini kapsar. Günümüzde “metalurji” deyince akla sadece madenler değil; otomobillerden cep telefonlarına, uzay araçlarından mutfak eşyalarına kadar her şey gelir. Çünkü bu bilim dalı, yaşamın görünmeyen ama temel taşıdır.
Günlük yaşantımızda sıkça karşımıza çıkan ama çoğu zaman tam olarak kavrayamadığımız bir kavram: Subliminal. Peki subliminal nedir? Subliminal, bireyin bilinçli farkındalığının altında kalan, ancak bilinçaltı tarafından algılanabilen mesajlar veya uyarılar anlamına gelir. Bu mesajlar, görsel, işitsel ya da yazılı olarak sunulabilir ve hedeflenen davranış değişikliklerine yol açabilir.
İngilizce dilinde haftanın günlerinden biri olan Sunday, dünya genelinde birçok kültürde özel bir anlama sahiptir. Peki Sunday nedir ve neden bu kadar önemlidir? Sunday, İngilizcede haftanın yedinci gününü ifade eder ve çoğu Batı ülkesinde resmî tatil günü olarak kabul edilir. Pek çok toplumda Sunday, dinlenme, aileyle vakit geçirme, ibadet ve sosyal etkinlikler için ayrılan bir gündür. Türkiye'deki Pazar günü kavramına doğrudan karşılık gelir.
Siyasi sistemler içerisinde dikkat çeken kavramlardan biri de teokrasidir. Peki teokrasi nedir tam olarak? Teokrasi, yönetim yetkisinin dini otoritelerce kullanıldığı, yasaların ve kuralların ilahi kaynaklara dayandırıldığı bir devlet biçimidir. Bu sistemde dini liderler, siyasi liderlik görevini de üstlenir ve dini kurallar, devlet düzeninin temelini oluşturur.
Vergi Kimlik Numarası (VKN), Türkiye'deki vergi mükelleflerinin ekonomik kimliklerini belirleyen, 10 haneli, eşsiz bir sayısal tanımlayıcıdır. Gelir elde eden her birey ve kurumun, yasal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için bir VKN'ye sahip olması zorunludur. VKN, hem kamu kurumlarıyla olan işlemlerde hem de ticari faaliyetlerde önemli bir yere sahiptir.
"Work" kelimesi İngilizcede "çalışmak", "emek vermek" veya "çaba göstermek" gibi temel anlamlara sahiptir. İsim (noun) ve fiil (verb) olarak kullanılan bu kelime, günlük hayatta, iş dünyasında, akademik çalışmalarda ve son zamanlarda sosyal medya dilinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Zahter, Akdeniz ve Orta Doğu mutfağında hem şifalı bitki hem de baharat olarak geniş yer bulan aromatik bir bitkidir. Latince ismi Thymbra spicata olan zahter, güçlü aroması, yoğun uçucu yağ içeriği ve sağlık üzerindeki olumlu etkileri ile tanınır. Özellikle Türkiye'nin güney illerinde, hem kahvaltılarda hem de sağlık kürlerinde sıkça kullanılır. Geleneksel kullanım alanlarının yanı sıra modern bitkisel tıpta da önemli bir yer edinmiş olan zahter, kekikle karıştırılsa da ayrı bir türdür ve farklı özellikler taşır.
Zorro, 20. yüzyılın başlarında yaratılmış, adaletsizliğe karşı savaşan maskeli bir kahramanı temsil eden kültürel bir figürdür. İlk kez 1919 yılında Johnston McCulley tarafından kaleme alınan "The Curse of Capistrano" adlı hikâyede sahneye çıkan Zorro, zamanla sinema, televizyon ve çizgi roman dünyasında büyük bir fenomen hâline gelmiştir. İspanyolcada "tilki" anlamına gelen Zorro, kurnazlığı, çevikliği ve zekâsıyla tanınır. Maskesi, pelerini ve özellikle düşmanlarının üzerinde bıraktığı "Z" işaretiyle hafızalara kazınan bu karakter, halkı ezen zalim yöneticilere karşı duran bir halk kahramanı olarak efsaneleşmiştir.
Popüler içerikler
153, Türkiye'de belediye hizmetlerine yönelik olarak kurulan bir çağrı merkezi numarasıdır. Genellikle vatandaşların şikâyet, talep, öneri veya bilgi alma amaçlı olarak aradığı bu numara, "ALO 153 Beyaz Masa" ya da “ALO 153 Çağrı Merkezi” adıyla bilinir. Bu hat, doğrudan belediyelere bağlıdır ve belediye sınırları içindeki hizmetlerle ilgili iletişim kurulmasını sağlar. 7 gün 24 saat hizmet verir. Hem sabit hatlardan hem de cep telefonlarından arandığında ücretlendirme yapılmaz.
28 Şubat Olayı, Türkiye siyasi tarihine “postmodern darbe” olarak geçen, 1997 yılında gerçekleşen ve doğrudan askerî müdahale olmaksızın sivil siyaseti yönlendiren bir süreçtir. Bu olay, özellikle dönemin Refah-Yol Hükûmeti’ne karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başını çektiği bir dizi karar, baskı ve yönlendirme ile şekillenmiştir. 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Ancak 28 Şubat sadece bir gün değil; yıllar süren bir baskı ve dönüşüm sürecinin adıdır.
Adabı muaşeret nedir sorusu, yalnızca görgü kuralları çerçevesinde ele alınabilecek basit bir merak değil; aynı zamanda bir toplumun kültürel, ahlaki ve hatta inanç temelli değerlerinin davranışa yansımasıdır. Adab-ı muaşeret; bireyin sosyal yaşamda diğer insanlarla olan ilişkilerinde uyması gereken saygı, nezaket ve ölçülülük ilkelerini kapsayan bir kurallar bütünüdür. Hem bireysel hem de toplumsal huzurun teminatı olan bu kavram, sadece “nasıl davranmalıyım?” sorusunun değil, “karşımdakine ne kadar değer veriyorum?” sorusunun da cevabıdır.
Afrodizyak, cinsel isteği artırdığına inanılan yiyecek, içecek, bitki ya da maddelere verilen genel isimdir. Tarih boyunca hem kadınlarda hem erkeklerde cinsel arzuyu, performansı ya da uyarılmayı artırmak için çeşitli doğal ve kimyasal maddeler afrodizyak olarak kullanılmıştır. Bu terim adını, Yunan mitolojisindeki aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alır. Günümüzde hem halk arasında hem de bilimsel çevrelerde afrodizyak etkili maddeler tartışmalı olsa da bazı ürünlerin libido üzerinde dolaylı etkileri olduğu kabul edilmektedir.