Makale, bir düşünceyi, bilgiyi, yorumu ya da gözlemi; belirli bir plan içinde, açık ve kanıta dayalı biçimde anlatan yazı türüdür. Kelime kökeni Arapça “makāla”dan gelir. Anlatmak, söylemek, dile getirmek anlamlarını taşır.
Bugün “makale” dendiğinde; gazete köşelerinde yayımlanan günlük yorumlardan akademik dergilerdeki bilimsel incelemelere kadar geniş bir çerçeve akla gelir. Ancak tüm bu çeşitliliğe rağmen bir makaleyi makale yapan temel şey şudur: anlatılmak istenen konunun, sistemli ve temellendirilmiş biçimde ortaya konması.
Makale yazmak, sadece bilgi aktarmak değil, düşüncenin kendi içinde gelişmesini sağlamak, okurun karşısına sade ama güçlü bir metinle çıkmaktır.
Her yazı türünün bir ruhu vardır. Hikâye anlatır, şiir çağrışım yaratır, deneme kişiseldir. Makale ise nesneldir. Kendi gerçekliğini anlatmaz, bir gerçeği tartışır. Yorum içerir ama keyfî değildir. Duygu taşır ama merkeze aklı alır.
İyi bir makalede şunlar bulunur:
Makale, yazanın düşüncesiyle okuyanın zihni arasında düz bir köprü kurmaz. Bazen kıvrılır, bazen geri döner ama sonunda ulaştırmak istediği noktaya varır.
Makale tek biçimli bir yazı değildir. Amaç, bağlam ve mecra değiştikçe yapısı da değişir.
Güncel olaylar üzerine yazılan kısa düşünce yazılarıdır. Genellikle köşe yazısı ile karıştırılır ama gazete makalesi daha ciddi, daha bilgi temellidir. Gündemi yorumlar, kamuoyuna seslenir.
Bilimsel bilgi üretmeyi amaçlar. Belirli bir probleme dayanır. Kuramsal çerçevesi, yöntemsel temeli, kaynakları vardır. Dergilerde yayımlanır. Atıf sistemlerine göre hazırlanır. Sonucu açık, tartışması net olmalıdır.
Sanat eserlerini, düşünsel akımları ya da toplumsal olayları yorumlar. Estetik ve felsefi değerlendirme içerir. Amaç, beğeni oluşturmak değil, anlam katmaktır.
Bir konuyu, alanı ya da olguyu derinlemesine ele alır. Geniş kaynak taramasıyla hazırlanır. Yeni bilgi üretmekten çok, var olanı anlamlandırmak esastır.
Karmaşık akademik konuları sadeleştirerek halka anlatmayı hedefler. Anlaşılır dil kullanır ama özünden ödün vermez.
Her tür makalede hedef kitlenin kim olduğu ve yazının yayımlanacağı mecra belirleyici olur. Aynı konu, farklı türde iki makalede tamamen farklı biçimlerde sunulabilir.
Makale rastgele başlayıp biten bir yazı türü değildir. Düşüncenin bir akışı, bir iç temposu olmalıdır. Genellikle şu yapı izlenir:
Konu tanıtılır. Problem, amaç ve sınırlar belirtilir. Okuyucunun zihinsel çerçevesi hazırlanır. Giriş kısa olmalı ama yazının neden yazıldığını açıkça göstermelidir.
Asıl tartışmanın yürütüldüğü bölümdür. Argümanlar, veriler, örnekler, karşıt görüşler bu bölümde yer alır. Cümlelerin birbirini taşıması önemlidir. Düşünce parçalanmamalı, sürekli ilerlemelidir.
Yazının vardığı nokta özetlenir. Bazen kısa bir değerlendirme ya da yeni bir soru ile de tamamlanabilir. Bitiriş, yazının en çok iz bırakan kısmıdır. Bu nedenle son cümleler dağınık değil, toparlayıcı olmalıdır.
Makale, denemeden daha sistemlidir. Hikâye gibi kurgusal değildir. Anı gibi kişisel yaşantıyı değil, evrensel düşünceyi taşır.
Makale; düşüncenin açıklığına, anlatımın netliğine ve bilginin sağlamlığına dayanır. Bu da onu diğer yazı türlerinden ayıran en belirgin çizgidir.
İyi bir makale yazmak için yalnızca konu bilgisi yeterli değildir. Anlatım biçimi, yapı kurgusu, kaynak kullanımı da önemlidir.
Makale, özgünlükle bilgiyi dengede tutmalıdır. Herkesin bildiğini yeniden anlatmak yerine, bilinen şeyleri yeni bir bakışla ele almak daha anlamlıdır.
Dijitalleşme, yazının biçimini ve ulaşım şeklini değiştirdi. Ancak makalenin özü sabit kaldı. Bilgiye dayalı, düşünceye yaslanan her metin, ister akademik dergide ister kişisel blogda yer alsın, makale niteliği taşıyabilir.
Günümüzde “makale” artık yalnızca kâğıtta ya da dergide değil; ekranlarda, platformlarda, sosyal ağlarda da yer alır. Fakat her dijital içerik makale değildir. Makale, yapısı ve amacıyla hâlâ kendine özgü bir yerdedir.
Dijital çağda iyi makale; sade, okunabilir ve kaynaklı olandır. Görsel destekler, bağlantılar, interaktif bölümler olabilir ama bu unsurlar asla metnin önüne geçmemelidir.
Makale türü, modernleşmeyle birlikte yaygınlaşmış gibi görünse de temelleri çok daha eskiye dayanır. Antik çağ filozoflarının metinleri, İslam düşünürlerinin risaleleri, ortaçağ Avrupa’sındaki inceleme yazıları, bugünkü makalenin habercisidir.
Gazetecilikle birlikte halka ulaşması kolaylaşmış, akademik yapının oturmasıyla bilimsel temellere kavuşmuştur. Türkiye’de makale türü, Tanzimat’la birlikte canlanmış, Servet-i Fünun ve Cumhuriyet döneminde gelişmiştir.
Ahmet Mithat Efendi, Ziya Gökalp, Hüseyin Cahit Yalçın gibi yazarlar hem düşünceyi hem bilgiyi yazıya taşımış, bu alanda öncü olmuştur.
Makale, yalnızca bir yazı biçimi değildir. Düşünceyi anlamlı kılmanın, bilgiye yön vermenin ve okurla kurulan zihinsel ilişkinin aracıdır. Her makale, yazanın bakışını, bilgiyi nasıl işlediğini ve düşünceyi nasıl aktardığını gösterir.
Yalın ama derin. Açık ama yüzeysel olmayan. Makale böyle bir denge ister. Bu nedenle sadece yazmayı değil, doğru biçimde düşünmeyi de öğretir.
İlgili diğer içerikler
A1 Ehliyet Nedir? Hangi Araçları Kapsar ve Kimler Alabilir?
A1 ehliyet, Türkiye’de 125 cc’ye kadar olan motosikletleri kullanma yetkisi veren bir sürücü belgesi sınıfıdır. Motosiklet sürmeye başlamak isteyen bireyler için genellikle ilk tercih edilen ehliyet türüdür. Hafif motosiklet kullanmak isteyen genç sürücüler, şehir içi ulaşımı daha pratik hale getirmek isteyenler ve motor tutkunları için bu belge oldukça önemli bir adımdır. A1 sınıfı ehliyet, hem ekonomik araçlara ulaşma imkânı sunar hem de motosiklet kültürüne giriş niteliği taşır.
AYT Nedir? Alan Yeterlilik Testi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
AYT, yani Alan Yeterlilik Testi, Türkiye’de yükseköğretim kurumlarına girişte uygulanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumudur. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan YKS, Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) olmak üzere üç aşamadan oluşur. AYT, öğrencilerin lise düzeyindeki akademik bilgi ve alan yeterliliklerini ölçmeyi amaçlar.
Bilsem Nedir? Kimler Katılabilir, Sınav Süreci ve Avantajları
Bilsem, yani Bilim ve Sanat Merkezleri, Türkiye’de ilkokul ve ortaokul düzeyindeki özel yetenekli öğrencilerin akademik, sanatsal ve sosyal becerilerini desteklemek amacıyla kurulmuş özel eğitim kurumlarıdır. Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren bu merkezler, bireysel farklılıklara saygılı bir eğitim anlayışıyla hareket eder. Öğrenciler, örgün eğitimlerinin yanında hafta içi ya da hafta sonu Bilsem’e devam ederler. Amaç, öğrencilerin özel yetenek alanlarında daha fazla gelişim fırsatı yakalamasını sağlamaktır.
Deneme Nedir? Özellikleri, Tarihi ve Edebiyattaki Yeri
Deneme, kişisel düşüncelerin, duyguların ve yorumların özgürce ifade edildiği, kesin yargılara ulaşma amacı gütmeyen edebi bir yazı türüdür. Yazarın herhangi bir konuda görüşlerini, bilgi birikimini, sezgilerini ve hayat tecrübelerini ortaya koyduğu bu yazılar, genellikle samimi bir üslupla kaleme alınır. Deneme yazarı, okura bir şeyi kanıtlamaya çalışmaz, onunla sohbet eder, düşünmeye davet eder. Bu yönüyle deneme, bilimsel makalelerden ya da polemik yazılardan ayrılır. Denemede amaç doğruluk değil; anlamaya, sorgulamaya ve duyumsamaya çalışmaktır. Düşünce özgürlüğünün edebiyattaki karşılığı olan deneme, biçimsel kalıplardan bağımsızdır. Giriş, gelişme ve sonuç gibi bölümlerle sınırlanmaz; içsel akışa göre şekillenir.
Denklik Belgesi Nedir? Kimler Alabilir, Nasıl Başvurulur?
Denklik belgesi, yurtdışında alınmış bir diploma, derece veya akademik unvanın Türkiye'deki ilgili eğitim düzeyine eşdeğer olup olmadığını resmi olarak gösteren belgedir. Bu belge, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) veya Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından verilen resmi bir tanıma belgesidir ve kişinin eğitimini Türkiye'deki sistemle uyumlu hale getirerek çeşitli alanlarda kullanmasına olanak tanır. Denklik, yalnızca bir çeviri işlemi değildir. İçerik, müfredat, eğitim süresi, kurumun tanınırlığı ve ülkenin eğitim sistemi gibi pek çok faktör dikkate alınır. Temel amacı, yurtdışında alınan eğitimin Türkiye'deki karşılığını belirlemek ve eğitim, istihdam ya da lisans işlemleri açısından resmi geçerlilik sağlamaktır.
DGS Nedir? Kimler Girebilir, Nasıl Geçiş Yapılır?
Dikey Geçiş Sınavı, kısa adıyla DGS, Türkiye'de ön lisans (iki yıllık) programlardan mezun olan öğrencilerin lisans (dört yıllık) programlara geçiş yapabilmeleri için ÖSYM tarafından düzenlenen merkezi bir sınavdır. Bu sınav, iki yıllık bir ön lisans eğitiminin ardından eğitimini devam ettirmek isteyen ve kariyer planlarını genişletmek isteyen öğrenciler için önemli bir fırsat sunar.
Hipotez Nedir? Bilimsel Araştırmalarda Hipotezin Rolü
Hipotez, bilimsel düşüncenin ve araştırmanın temel yapı taşlarından biridir. Basit bir ifadeyle hipotez, bir olgu ya da durumla ilgili olarak öne sürülen geçici açıklamadır. Herhangi bir konu üzerinde yapılan bilimsel çalışmalarda, sorunu anlamak ve yönlendirmek için ortaya atılan, test edilebilir ve doğruluğu deneyle kanıtlanabilir önerme olarak tanımlanır. Hipotez bir iddia değildir, kesin bilgi de değildir. Aksine, henüz test edilmemiş bir varsayımdır ve araştırmanın ilerleyen aşamalarında doğruluğu ya da yanlışlığı sınanarak ortaya konur.
Ön Lisans Nedir? Lisans ile Farkları ve DGS Hakkında Her Şey
Türkiye’de yükseköğretim sistemi içinde yer alan eğitim kademelerinden biri olan ön lisans, özellikle kısa sürede mesleki yeterlilik kazanmak isteyen öğrenciler için önemli bir seçenektir. Genellikle iki yıllık programlar şeklinde sunulan bu eğitim türü, hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde bulunur.
Popüler içerikler
ALES Nedir? Kim Girebilir, Ne İşe Yarar, Nasıl Hazırlanılır?
ALES, yani Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı, Türkiye’de yüksek lisans ve doktora başvurularında, akademik kadro alımlarında ve bazı kurum içi yükselme süreçlerinde kullanılan, ÖSYM tarafından uygulanan merkezi bir sınavdır. Bu sınav, yükseköğretim kurumlarına akademik personel seçimi ve lisansüstü programlara öğrenci alımı amacıyla yapılır. ALES, özellikle araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, uzman, doçent, doktor öğretim üyesi gibi kadrolar için ön koşul olarak istenir.
B1 Sınıfı Ehliyet Nedir? Hangi Araçları Kullanabilir?
Ehliyet türleri zamanla gelişen araç teknolojilerine göre çeşitlenmiştir. Türkiye’de çok bilinmeyen ancak önemli bir yere sahip olan ehliyet sınıflarından biri de B1 ehliyettir. Genellikle otomobil ehliyetiyle karıştırılsa da aslında farklı bir kapsama sahiptir. B1 sınıfı ehliyet, dört tekerlekli motosiklet benzeri araçlar için verilen, hem şehir içi hem de kırsal alanda belirli araçları kullanma yetkisi sunan özel bir belgedir.
Çekimli Fiil Nedir? Yapısı, Örnekleri ve Kullanımı
Çekimli fiil, kök hâlindeki bir fiilin zaman, kişi, kip ya da olumsuzluk gibi eklerle değiştirilerek bir yargı bildirecek şekilde kullanılmasıdır. Bu tür fiiller bir cümlede yüklem görevini üstlenir ve genellikle tam anlamlı bir düşünceyi iletir. Türkçede çekimli fiiller, hem anlam hem de yapı açısından cümlenin temel taşıdır. Cümlede özneyle fiil arasında kişi uyumunu sağlar, zamanı bildirir, kip aracılığıyla niyeti ya da ihtimali gösterir ve bazen olumsuzluk ya da soru ekleriyle zenginleşir.
Drama ve Dramatizasyon Nedir? Tanımı, Uygulamaları Nelerdir?
Drama, Yunanca "dran" fiilinden türetilmiştir ve "eylem" anlamına gelir. Tiyatro sanatının temelidir ve olayların, çatışmaların, duyguların oyuncular aracılığıyla canlandırılması sürecini ifade eder. Ancak drama yalnızca sahnede oynanan bir sanat formu değildir. Aynı zamanda bir anlatım dili, bir eğitim yöntemi ve bir duygu aktarım biçimidir. Drama, insanın yaşadıklarını, yaşamak istediklerini ya da korkularını bir sahneye ya da eyleme dökerek ifade etmesidir.