Sundurma, genellikle bir binanın giriş kapısının ya da duvarın dış yüzeyine ek olarak inşa edilen, üzeri örtülü ve bazen yanları açık olabilen bir yapı öğesidir. Ana amacı; giriş alanını güneşten, yağmurdan, kardan ve diğer dış etkenlerden korumaktır. Türk mimarisinde sıkça rastlanan bu yapı elemanı hem fonksiyonel hem de estetik açıdan önemli bir rol oynar. Ahşap, metal, cam ya da betonarme gibi çeşitli malzemelerle üretilebilen sundurmalar, hem modern hem de geleneksel yapı tiplerinde karşımıza çıkar.
Eski Türkçe'de "sundurmak" fiilinden türeyen “sundurma” kelimesi, bir şeyi öne doğru çıkarmak ya da örtmek anlamına gelir. Geleneksel Anadolu evlerinde evin ön cephesine yapılan çıkıntılı saçaklı yapılar sundurma olarak adlandırılmıştır. Bu sözcük, halk arasında uzun yıllardır kullanımda olan ve mimari terim olarak da kabul edilen bir kavramdır.
Mimari yapıların estetik değerini artıran sundurmalar, yalnızca koruyucu bir öğe değil, aynı zamanda bina ile çevre arasında yumuşak bir geçiş sağlar. Özellikle simetrik ve dengeli tasarımlarda sundurma unsuru, yapının girişini vurgulayan bir odak noktası oluşturur. Girişte ilk izlenimi yaratan bu alanlar, aynı zamanda mimari kimliğin bir parçasıdır.
Sundurma yapılar farklı ihtiyaçlara ve estetik tercihlere göre değişkenlik gösterebilir. Başlıca sundurma modelleri şunlardır:
Açık sundurma: Sadece üstü kapalı olan, yanları tamamen açık alanlar. Bahçe girişleri için idealdir.
Kapalı sundurma: Yanları cam, ahşap ya da duvarla çevrili olan, iç mekânla dış alan arasında tampon bölge oluşturan sundurmalardır.
Cam sundurma: Temperli camdan yapılan modern ve şeffaf sundurma türüdür. Gün ışığını kesmeden koruma sağlar.
Ahşap sundurma: Genellikle rustik ya da klasik tarzda evlerin önünde tercih edilen geleneksel modeldir.
Metal sundurma: Alüminyum veya çelik profillerden yapılan, dayanıklı ve uzun ömürlü sundurma çeşididir.
Tente tipi sundurma: Katlanabilir ya da motorlu mekanizmalarla çalışan, esnek yapılı hafif sundurma türüdür.
Evlerdeki sundurmalar, dış kapı önüne eklenen saçaklı yapılar olarak görev yapar. Yağmurda ıslanmayı önler, giriş alanını gölgelendirir ve estetik olarak binaya değer katar. Bazı evlerde oturma alanı olarak da kullanılır. Özellikle bahçeli evlerde sundurma altına bank, masa veya saksılar yerleştirilerek hem işlevsel hem dekoratif alanlar oluşturulur.
Gümrük sahalarında “sundurma” terimi, ürünlerin açık alanda ancak doğrudan dış etkenlere maruz kalmayacak şekilde koruma altında tutulduğu kapalı veya yarı kapalı geçici alanları ifade eder. Yükleme, boşaltma ve geçici depolama gibi işlemler için kullanılır. Bu tür sundurmalar genellikle çelik konstrüksiyon üzerine branda, saç ya da sandviç panel ile kaplanır.
Kapalı sundurma, genellikle evin girişine yapılan ve yanları da duvar, cam ya da farklı malzemelerle kapatılan sundurma çeşididir. Bu alanlar:
Ayakkabılık, vestiyer gibi eşyaların konulduğu tampon bölgeler
Soğuk havalarda içerideki ısıyı muhafaza etmeye yardımcı geçiş alanları
Yazın gölgelik, kışın ise rüzgarlık görevi gören korunaklı yapılar olarak tercih edilir.
Açık sundurma, genellikle sadece üst kısmı kapalı olan ve yan tarafları açık kalan yapıdır. Basit bir saçak ya da tente ile oluşturulabilir. Sıklıkla ticari işletmelerin vitrini üzerinde veya konutların girişinde yer alır. Malzeme olarak polikarbon, tente kumaşı, pleksi veya sac kullanılabilir.
Sundurma projesi, yapılacak sundurmanın mimari ve mühendislik detaylarını içeren teknik çizim ve belgelerdir. Projede aşağıdaki unsurlar yer alır:
Kullanılacak malzeme bilgileri
Statik hesaplamalar
Malzeme kesit ve ölçüleri
Görünüş ve yerleşim planları
Bu proje belediyeye sunularak yasal izin sürecinin bir parçası olur.
Evet, ancak belirli yasal sınırlamalar vardır. Türkiye'de bir yapıya sundurma eklemek için:
Belediye onayı gerekir.
İmar yönetmeliklerine uygunluk şarttır.
Gerekirse yapı ruhsatı alınmalıdır.
Yapı denetimsiz ya da ruhsatsız olarak yapılan sundurmalar yıkım riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle belediyeden izin alınmadan inşaata başlanmamalıdır.
Sundurma montajı sırasında şu hususlara dikkat edilmelidir:
Statik güvenlik: Dayanıklılığı sağlamak için uygun taşıyıcı sistem seçilmelidir.
Sızdırmazlık: Yağmur suyunun içeri sızmaması için ek yerlerinde yalıtım sağlanmalıdır.
Rüzgar direnci: Özellikle açık alanlarda kullanılan sundurmalar kuvvetli rüzgarlara karşı sabitlenmelidir.
Malzeme uyumu: Binanın genel yapısı ve cephesiyle estetik uyum içinde olmalıdır.
Sundurmaların ömrünü uzatmak için düzenli bakım şarttır. Ahşap sundurmalar yılda en az bir kez verniklenmeli veya koruyucu boya ile yenilenmelidir. Metal ve cam yüzeyler ise düzenli aralıklarla temizlenmeli, vida bağlantıları gevşemeye karşı kontrol edilmelidir. Olumsuz hava koşullarında tente tipi sundurmalar kapalı konuma getirilmelidir.
Türkçe bulmacalarda "ev girişi önünde saçaklı yapı" veya "yağmurdan koruyan ek yapı" gibi tanımlarla karşımıza çıkar. Cevap genellikle sundurma şeklindedir. Diğer alternatifler arasında saçak, tente, revak gibi kelimeler de yer alabilir.
Örnek: İzmir'in Urla ilçesinde yazlık evinde yaşayan Selim Bey, evinin girişine ahşap bir sundurma yaptırmıştır. Bu sundurma, hem giriş alanını yağmurdan korumakta hem de gölgelik olarak oturma alanı sunmaktadır. Selim Bey, projeyi mimar eşliğinde çizdirip belediyeye onaylatarak inşaatı tamamlamış ve evine hem estetik hem de fonksiyonel bir değer katmıştır.
Sundurma inşa etmek için ruhsat gerekir mi?
Evet, çoğu belediyede yapı ruhsatı veya tadilat ruhsatı gerekebilir.
Sundurma hangi malzemelerle yapılır?
Ahşap, alüminyum, çelik, cam, polikarbon, tuğla ve beton gibi birçok malzeme kullanılabilir.
Sundurma kış bahçesine dönüştürülebilir mi?
Kapalı sundurmalar, yalıtımlı cam ve ısıtma sistemleri ile kış bahçesine çevrilebilir.
Sundurma ömrü ne kadardır?
Kullanılan malzeme ve işçilik kalitesine göre 10–30 yıl arası dayanıklılık gösterir.
Sundurma estetiği nasıl artırılır?
Saksı çiçekleri, rustik aydınlatmalar, ahşap işlemeler, ferforje detaylar ile süslenebilir.
Sundurma çatısı nasıl olmalı?
Eğimli, suyu dışa akıtacak şekilde tasarlanmalı; gerekirse oluk sistemiyle desteklenmelidir.
Sundurma ile veranda arasındaki fark nedir?
Veranda genellikle zeminden yüksek, oturma alanı olan daha geniş yapıdır; sundurma ise daha çok giriş koruması sağlar.
Sundurmalar, Anadolu'nun köy evlerinden modern şehir yapılarına kadar uzanan geniş bir kullanım alanına sahiptir. Fonksiyonelliği ve mimari estetiği aynı potada eriten bu yapılar, hem pratik çözümler sunmakta hem de yaşam alanlarına değer katmaktadır. İster ahşap bir köy evi önünde, ister bir şehir apartmanının girişinde olsun, sundurma bir yapının kimliğini tamamlayan önemli bir öğedir.
Yasal mevzuata uygun, doğru planlanmış ve kaliteli malzemelerle inşa edilmiş bir sundurma; uzun yıllar boyunca hem kullanıcıya konfor sağlar hem de yapının mimarisine katkıda bulunur.
Popüler içerikler
153, Türkiye'de belediye hizmetlerine yönelik olarak kurulan bir çağrı merkezi numarasıdır. Genellikle vatandaşların şikâyet, talep, öneri veya bilgi alma amaçlı olarak aradığı bu numara, "ALO 153 Beyaz Masa" ya da “ALO 153 Çağrı Merkezi” adıyla bilinir. Bu hat, doğrudan belediyelere bağlıdır ve belediye sınırları içindeki hizmetlerle ilgili iletişim kurulmasını sağlar. 7 gün 24 saat hizmet verir. Hem sabit hatlardan hem de cep telefonlarından arandığında ücretlendirme yapılmaz.
28 Şubat Olayı, Türkiye siyasi tarihine “postmodern darbe” olarak geçen, 1997 yılında gerçekleşen ve doğrudan askerî müdahale olmaksızın sivil siyaseti yönlendiren bir süreçtir. Bu olay, özellikle dönemin Refah-Yol Hükûmeti’ne karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başını çektiği bir dizi karar, baskı ve yönlendirme ile şekillenmiştir. 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Ancak 28 Şubat sadece bir gün değil; yıllar süren bir baskı ve dönüşüm sürecinin adıdır.
Adabı muaşeret nedir sorusu, yalnızca görgü kuralları çerçevesinde ele alınabilecek basit bir merak değil; aynı zamanda bir toplumun kültürel, ahlaki ve hatta inanç temelli değerlerinin davranışa yansımasıdır. Adab-ı muaşeret; bireyin sosyal yaşamda diğer insanlarla olan ilişkilerinde uyması gereken saygı, nezaket ve ölçülülük ilkelerini kapsayan bir kurallar bütünüdür. Hem bireysel hem de toplumsal huzurun teminatı olan bu kavram, sadece “nasıl davranmalıyım?” sorusunun değil, “karşımdakine ne kadar değer veriyorum?” sorusunun da cevabıdır.
İnsanlık var olduğundan beri, aşkın ve arzunun gizemli dansı, bizleri daima büyülemiştir. Bu derin duyguları ateşlemek, tutkuyu yeniden canlandırmak veya cinsel gücü artırmak adına yüzyıllardır çeşitli doğal maddelere "afrodizyak" özellikleri atfedilmiştir. Peki, bu büyüleyici iddialar sadece kadim efsanelerden mi ibaret, yoksa bilimin ışığında bir gerçekliği var mı? Bu makalede, afrodizyak kavramının kökenlerinden günümüzdeki bilimsel yaklaşımlarına, potansiyel etkilerinden güvenli kullanımına kadar geniş bir mercekle bakacağız. Amacımız, size bu konuda hem kültürel birikimi hem de güncel bilimsel bulguları harmanlayarak kapsamlı ve tarafsız bir rehber sunmak. Unutulmamalıdır ki, bu bilgiler genel bir çerçeve sunmakta olup, kişisel sağlık durumunuz veya cinsel sorunlarınız için daima bir uzmana danışmanız en doğrusudur.
"After" kelimesi, İngilizce'de hem zaman hem de sıralama bildiren temel edatlardan biridir. Aynı zamanda bağlaç ve zarf olarak da kullanılabilir. Türkçeye en genel anlamıyla "-den sonra" şeklinde çevrilir. Ancak "after" kelimesinin kullanım alanları oldukça geniştir ve bağlama göre anlamı değişebilir. Günlük konuşmalardan akademik yazılara kadar hemen her düzeyde karşımıza çıkabilecek kadar temel bir dil ögesidir.
Aidiyet, bireyin kendisini bir yere, bir topluluğa, bir inanca, bir kimliğe veya bir fikre bağlı hissetme durumudur. Kelime kökeni Arapçaya dayanmakla birlikte Türkçede “ait olma durumu” anlamında kullanılır. Aidiyet, hem bireysel düzeyde psikolojik bir ihtiyaç hem de sosyal düzeyde bir kimlik inşası aracıdır. İnsan, yalnızca biyolojik değil aynı zamanda toplumsal bir varlık olduğu için, kendisini ait hissedeceği bağlamlara ihtiyaç duyar. Ait hissetmek; güven, anlam, yön ve değer bulmakla doğrudan ilişkilidir.
Akran zorbalığı nedir sorusu, son yıllarda eğitim sisteminden sosyal politikalara kadar pek çok alanda tartışılan önemli bir konu haline gelmiştir. Akran zorbalığı, çocukların veya ergenlerin, kendi yaşıtlarına fiziksel, sözel, duygusal ya da dijital yollarla zarar verici davranışlarda bulunmasıdır. Bu davranışlar kasıtlı, tekrarlayıcı ve güç dengesizliğine dayalıdır. Okul koridorlarından sosyal medyaya kadar her ortamda yaşanabilen bu olgu, bireyin psikolojik gelişimi üzerinde derin izler bırakabilir.
“Always”, İngilizce’de “her zaman”, “daima” veya “sürekli” anlamına gelen bir zarftır. Sıklık zarfları arasında yer alan bu kelime, genellikle bir eylemin ya da durumun alışkanlık haline geldiğini, tekrar ettiğini veya sürekli olarak varlığını koruduğunu anlatır. İngilizce öğrenen herkesin karşılaşacağı bu kelime, dilin temel taşlarındandır.
“AM” ve “PM”, İngilizce konuşulan ülkelerde kullanılan 12 saatlik zaman diliminin iki temel öğesidir. Latinceden gelen bu kısaltmalar, günün saatlerini ikiye ayırmak için kullanılır. Türkiye’de ve birçok ülkede yaygın olan 24 saatlik saat sisteminden farklı olarak, AM/PM sistemi, gece yarısından öğlene kadar olan zaman dilimini “AM”, öğleden gece yarısına kadar olan zamanı ise “PM” ile belirtir. Bu sistem, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok İngilizce konuşan ülkede, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.
Antifiriz, motorlu taşıtlarda motor soğutma sisteminin donmasını önleyen ve aynı zamanda kaynama noktasını yükselterek aşırı ısınmayı engelleyen özel bir sıvıdır. Genellikle suyla karıştırılarak kullanılan antifiriz, araç motorunun hem kışın donmasını hem de yazın hararet yapmasını engelleyerek sistemin ideal sıcaklıkta çalışmasını sağlar. Antifiriz kullanımı, yalnızca soğuk havalarda değil, dört mevsim boyunca motor sağlığı için kritik öneme sahiptir.
Otomobiller, pek çoğumuz için sadece birer ulaşım aracı değil; aynı zamanda kişiliğimizin, tarzımızın ve bazen de hobi alanımızın bir yansıması. Yüzlerce farklı model, binlerce modifikasyon seçeneği arasında, araç sahipleri kendilerini ifade etmenin yollarını arıyor. Bu kişiselleştirme çabasının son dönemdeki en popüler, ama bir o kadar da tartışmalı konularından biri de APP plaka kullanımı. Sokaklarda sıkça görmeye başladığımız, standart plakalardan farklı duran bu plakalar, kimileri için estetik bir dokunuş, kimileri içinse mevzuata aykırı bir ihlal. Peki, bu "APP plaka" tam olarak nedir? Neden bu kadar ilgi görüyor ve beraberinde ne gibi riskler taşıyor? Gelin, otomobil dünyasının bu renkli ama bir o kadar da gri alanını, yasal boyutlarıyla, güvenlik riskleriyle ve merak edilen tüm detaylarıyla birlikte inceleyelim.
Arkeoloji, geçmiş uygarlıkların yaşam biçimlerini, inançlarını, sanatlarını ve gündelik hayatlarını; maddi kalıntılar ve yapılar aracılığıyla inceleyen bilim dalıdır. Yunanca “archaios” (eski) ve “logos” (bilim, söz) kelimelerinden türeyen bu terim, adeta zamanın katmanlarını sabırla aralayan bir araştırma alanıdır. Antik kentler, tapınaklar, mezarlar, günlük eşyalar ve yazıtlar, arkeolojinin temel veri kaynaklarını oluşturur.